top of page

Teknik İflas ve Borca Batıklık Durumuna İlişkin Getirilen Korumanın Süresi Uzatıldı


Berk Cin

A. Alper Katırcı

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 31 Ekim 2023 tarihli ve 32355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı ve yayım tarihinde yürürlüğe girdi.


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (“Tebliğ”) kapsamında sermaye şirketlerinin[1] sermaye kaybı ve borca batık olma durumuna ilişkin olarak usul ve esaslar düzenlenmektedir.


Tebliğ kapsamında yapılan değişiklikle Geçici Madde 1’de “1 Ocak 2024” tarihine kadar olarak belirlenmiş olan süre “1 Ocak 2025” olarak değiştirilmiştir.


Geçici Madde 1 kapsamında Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) Madde 88 uyarınca hazırlanan finansal tablolar esas alınarak şirketlerin sermaye kaybı ve borca batık olma durumu belirlenirken “henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı” dikkate alınmayabileceği düzenlenmektedir. Bu düzenleme ile kurdaki dalgalanmalardan kaynaklı kur farkı zararları ve pandeminin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle şirketlerin finansal tablolarını iyileştirerek şirketlerin teknik iflastan korunması amaçlanmıştır.


TTK Madde 376 uyarınca sermaye kaybı yaşanması halinde, yaşanan kaybın oranına göre şirketin yönetim kurulunun aşağıdaki aksiyonları alması gerekmektedir:


  1. Sermayenin yarısı kayba uğramışsa (TTK m.376/1) yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantıya çağırmalı ve uygun gördüğü önlemleri toplantıda sunmalıdır.

  2. Sermayenin 2/3 oranında kaybı halinde (TTK m.376/2) yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırmalı ve sermayenin kalan 1/3’i ile yetinme ya da sermayenin tamamlanması kararı alınmalıdır. Bu kararın pay sahipleri tarafından alınamaması halinde, yönetim kurulu şirketin iflasını istemelidir.

  3. Aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde (TTK m.376/3) ise yönetim kurulu şirketin iflasını istemelidir.


Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yönetim kurulunun sorumluluğuna yol açabilecektir. Bu nedenle sermaye şirketlerinin sermaye kaybı ve borca batık olma durumunun ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu kapsamda şirketlerin sermaye kaybı ve borca batık olma durumuna ilişkin olarak 1 Ocak 2025 tarihine kadar Geçici Madde 1 kapsamındaki düzenlemeye uygun olarak dikkate almadıkları bilanço kalemlerini finansal tablolarının dipnotlarında belirtmeleri yeterlidir.


 

[1] Halka açık anonim ortaklıklar bakımından ise Sermaye Piyasaları Kurulu’nun 10.04.2014 tarih ve 11/352 sayılı Kararı uygulanacaktır.

bottom of page